Ekonomi sohbetleri : Büyüme

Bir ülkede mal ve hizmet tüketimini T ile işadamlarının yaptığı yatırımları Y ile hükümetin harcamalarını H ile ihracatı C ile ithalatı da L ile göstererek mevcut ekonomi anlayışında GSMH`nın şu şekilde ifade edildiğini söyledik;

GSMH=T Y H C - L

Şimdi bunun üzerinden ülke ekonomilerinin nasıl değerlendirilebileceğine bakalım. Öncelikle GSMH`ye bakarken nüfus artışı, yıpranma ve değer kayıplarını unutmamamız gerekir. Bu formüle göre, bunların büyümeye katkısı negatiftir. Bu sebeple de sık sık `Nüfus planlaması` programları ile karşı karşıya kalırız. Şimdilerde buna aile planlaması diyorlar!

Yine bu formüle göre, büyümeye pozitif etki yapan parametrelerin başında `Tüketim` gelir. Bu formüle baktığımızda bize söylediği şudur. Ne kadar çok tüketirsen o kadar çok büyüyorsun demektir. İşte bu açıdan kurulan denklem tüketim üzerine kurulmuştur yani ekonominin itici gücü tüketimdir.

Tüketimi etkileyen diğer faktörler ana hatları ile nüfus, yaşam düzeyi, işsizlik, gelirler, faiz oranları ve vergilerdir. Bunlardan hangisini artırırsanız ülke ekonomisi büyür.

Şimdilerde, içinde bulunduğumuz krize çare olarak `Tüketimi artırma` çabaları işte bu formül çerçevesinde geliştirilmiş çabalardır. Şimdi dünyanın her tarafında tüketimi artırmak için her şey yapılıyor. Eğer bu model yanlış ise (ki bana göre tartışmalıdır) yapılan çalışmalar krizi durduramayacak demektir.

Diğer yandan iş adamlarının yatırımlarının artması da büyümeyi artırır. İş adamlarının yatırımlarını artırması ise faiz oranları, sermaye ve yatırım fırsatlarına bağlıdır. Sermaye bol, faizler düşük ve yatırım fırsatları da çok ise ülke ekonomisi büyür.

Hükümetin harcamalarının artması da GSMH`yi büyütür. Bu tamamen hükümet eden partilerin politikası ile ilgili bir şeydir.

Dış ticaretin fazla vermesi de büyümeyi artırır. Bunun için de ihracatın ithalattan büyük olması gerekir. Büyümeye negatif katkı yapan önemli bir parametre ithalattır. İhracat ve ithalat birlikte dış ticareti oluştururlar. Dış ticaretin açık vermemesi gerekir ki büyümeye negatif etki etmesin.

Şimdi bütün bu söylenenlere baktığımızda büyümeyi artırmak için hükümetlerin elinde birçok araç olduğunu görüyoruz. Hükümet edenler de partilerdir. Dolayısıyla da partilerin politikaları çok önemlidir. Hangi parti hangi araçları kullanarak büyümeyi gerçekleştirecek bunun iyi anlaşılması gerekir. Program alternatifsizliği diye bir şey kabul etmek mümkün değildir.

Tabi, diğer yandan, uygulamalar bu kadar basit ve kolay da değildir. Örneğin denklemin içine bakarak iki şeyi yan yana getirelim. Bu formül bize şunu söylüyor; nüfusunu azalt ve tüketimini artır! Her geçen yıl yaşlanacağız, azalacağız ama daha çok tüketeceğiz ki büyüyelim. Bu bir çarpıklık değil de nedir?

Bu denklem ekonominin en temeli olarak bize verilir. Halbuki bu denklemde mutluluğun formülü yoktur. İnsana hitap edilir ancak insan adeta bir hayvan gibi algılanır. Ahlaki konular yoktur. Medeniyet tasavvuru da yoktur. Örneğin bizim medeniyetimizde `israftan kaçınma` vardır. Çünkü israf haramdır. Yine bununla ilintili olarak bizim medeniyetimizde kanaat diye bir kavram vardır. Bu formülde kanaat sizi geriye götürür çünkü sürekli tüketmeniz gerekmektedir.

Neticede büyüme, GSMH, en temel ekonomi denklemidir. İçinin nasıl şekilleneceği, sizin görüşleriniz ile ilgili bir olgudur.