Kemal Derviş: Türkiye 2010`da büyümeye başlar

UNDP eski Başkanı Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Kemal Derviş, hem dünyada hem de Türkiye`de 2010 yılında büyümeye geçileceğini açıkladı. Dünya ekonomisinin 2. Dünya Savaşı`ndan bu yana küçülme yaşamadığını hatırlatan Derviş, `Yaşanan global kriz dünyada hiçbir ülkeyi teğet geçmeyecek` dedi. Ekonomistlerin büyük çoğunlukla yaşanan krizin boyutlarını öngöremediğini, öngörülerin çok yanıldığını da vurgulayan Derviş, `Şu anda en iyi uzmanlar bile 3 ay, 6 ay sonrasını görebilecek durumda değil` diye konuştu.

Derviş, krizin Türkiye`yi teğet geçip geçmediği konusunda ise, `Hükümette olanların, `Öldük, bittik` deme şansı yok. Ben de hükümette görev aldım. Beklenti yönetimi açısından iyimserlik aşılamak zorundasınız. İyimser konuşurken gereken de yapılmalı değil mi? Bu durumda önemli olan inandırıcılık. Koyduğunuz hedefler gerçekleştikçe, o zaman kamuoyunda inandırıcılığınız artar` açıklamasını yaptı.

Brookings Institute`da Global Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı da olan Derviş, şu saptamaları yaptı:

* Bankaların `zehirli varlıkları` temelde ABD ve Avrupa ülkelerini etkiledi. Ama kredi daralması, bütün dünyayı etkisi aldı. Gelişmekte olan ülkelere yönelik kredi miktarı 900 milyar dolardan 140 milyar dolara indi.

* Çin ve Hindistan, krizden biraz daha az etkileniyor. Hindistan sanırım 2009`u yüzde 6.5 büyümeyle tamamlar. Önümüzdeki dönemde Çin ve Hindistan`ın dünya ekonomisindeki payı artacak, 2030`da yüzde 25`e çıkacak.

* Hindistan, büyük krizler yaşadı. Sonra adım adım reformlar yaptı. İç tasarruf oranını milli gelirin yüzde 20`sinden yüzde 35`ine çıkardı. Nasıl yaptılar bilmiyorum ama yükselttiler. Ayrıca, tarımda herkese 100 günlük iş garantisi verdiler. Bu da önemli sosyal politika oldu.

* Türkiye`de tasarrufların milli gelire oranı yüzde 16-17`lerde. Yani, yetersiz. Bu tasarruf oranıyla Türkiye en fazla yılda yüzde 4-5 büyüme yaratabilir. Oysa bize istikrarlı şekilde yıllık yüzde 7 dolayında büyüme gerek. Tasarruf oranının yüzde 22-25`lere çıkması gerek. İç tasarrufu artıramadığımız durumda dışardan kaynak sağlamak gerekiyor.

* Türkiye kriz öncesi çok olumlu bir `çark` yakaladı. Bu büyük çıkış, dünya kriziyle kesintiye uğradı. Yüzde 13.8`lik küçülmeye çok da takılıp kalmamak gerek. Önemli olan sonraki gerçekleşmelerin nasıl seyrettiği.

KRİZ SONRASI CARİ AÇIK İHMAL EDİLMEMELİ

* Gerçi bu yıl ciddi sorun olmaktan çıktı ama Türkiye`nin cari açığa dikkat etmesi gerekiyor. Milli gelirin yüzde 3`ünü geçmemeli. 4-5-6 gibi oranlar hep kırılganlık kaynağıdır.

* Cari açıkta bu kadar kesin çizgi çizilirse, Türkiye yüzde 7 dolayındaki büyümeyi nasıl yakalayacak?

* Maliye politikalarıyla dengeyi kurmak gerekiyor. Kriz sonrası çıkış döneminde de cari açık konusuna dikkat edilmeli.

Zirve`de `Fırtınadan sonra büyüme`yi anlatacak

Kemal Derviş, Ekim ayı başında İstanbul`da gerçekleşecek Uluslararası Para Fonu(IMF)-Dünya Bankası ortak toplantılarının önemli konuşmacılarından biri olacak.

Konuşmasında `Fırtınadan sonra büyüme`yi anlatmaya çalışacağını belirten Derviş, toplantıların İstanbul`da yapılmasının önemine de dikkat çekti.

VATAN