Bu fabrika krize meydan okuyor

zmir`de kiralık büroda

başladığı penye üretimini, 3 yıl önce fabrika ortamına taşıyan, bu yıl ikinci

fabrikasını da tamamlayan Kapadokya Tekstil, kriz ortamında üçüncü fabrikanın

yatırım kararını da aldı. Halen 400 kişinin çalıştığı fabrika yeni yatırımla bin

100, 2010 sonrasında ise bin 700 kişiye iş yaratmayı planlıyor.

Hollanda`da küçük çaplı konfeksiyon atölyesi bulunan bir aileden gelen

Üzeyir Adıgüzel`in bu ülkenin en büyük hazır giyim şirketleri arasında yer alan

Gerlon ile kurduğu ortaklık, Türkiye`nin kriz ortamında en hızlı büyüyen

konfeksiyon şirketini yarattı.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Adıgüzel, maliyetlerinin daha düşük

olması nedeniyle Hollandalı ortağıyla birlikte Ege Serbest Bölgesi içinde 500

metrekarelik bir ofis kiralayarak, 2004 yılında küçük çaplı üretime

başladıklarını söyledi.

Gerlon`un Avrupa`da yaygın bir dağıtım ağına sahip olmasının avantajını

kullandıklarını, kısa sürede üretimi hızla artırarak kiralık bir üretim tesisine

geçtiklerini belirten Adıgüzel, buranın da yetersiz kalması üzerine Ege Serbest

Bölgesi içinde fabrika kurduklarını kaydetti.

Fabrikanın aylık 450 bin t-shirt, sweatshirt, pantolon ve etek üretim

kapasitesinin bulunduğunu, bu kapasitesinin tamamının Hollanda, İspanya,

Danimarka, Almanya ve İtalya başta olmak üzere Avrupa pazarına gönderildiğini

dile getiren Adıgüzel, grubun yeni yatırımla cirosunu da hızla katladığını

kaydetti.

Adıgüzel, 2008 yılında 14 milyon avro ciro yaptıklarını, bu yıl 21

milyona çıkarmayı hedeflediklerini söyleyerek, 2009 yılının ilk ayından 6. ayına

kadar olan dönemde yüzde 80 büyüme başarısını gösterdiklerini belirtti.

Grubun Belarus, Ukrayna ve Polonya`da yaptığı ceket pantolon üretimini

Türkiye`ye kaydırmak amacıyla ikinci fabrikanın yatırımına başladıklarını dile

getiren Adıgüzel, aylık 1.4 milyon örme kapasitesine sahip ikinci tesiste 200 bin

adet ceket üretmeyi hedeflediklerini söyledi.

Fabrikanın yıl içinde biteceğini, 2010 yılı sonrası için de bir dokuma

fabrikası kurma kararı aldıklarını ifade eden Adıgüzel, grup olarak şapka,

ayakkabı ve çorap dışında tüm ürünlere hakim olmak istediklerini ifade etti.

Halen Bangladeş`te devam ettirdikleri üretimi yeni bir yatırımla

artırmayı da planladıklarını söyleyen Adıgüzel, burada daha büyük kapasiteli ve

düşük maliyet gerektiren üretim yapmayı istediklerini söyledi.

Türkiye`deki tesiste bir bölümü yurt dışından transfer edilen 15

tasarımcının görev aldığını ifade eden Adıgüzel, Türk tasarımcıların yetişmesi

için bir eğitim programı da yürüttüklerini dile getirdi.

-`TEKSTİLİ BİZDEN İYİ BİLEN YOK`-

Adıgüzel, Türkiye`de tekstil sektörünün artık bittiği görüşüne

katılmadığını, bunun tam tersine inandığını söyledi.

İşini seven, doğru takip eden girişimcinin başarısız olmayacağına

inandığını dile getiren Adıgüzel, Türk tekstil sektöründeki bir çok kişinin

geçmişte `şirketlerinin kasasını kendi kasaları olarak görmeleri, kurumsal

olmamaları nedeniyle başarısızlığa uğradığını savundu.

Avrupa`da tekstili Türkiye`den daha iyi bilen bir ülkenin olmadığını,

dünyada Uzakdoğu`nun yanında bu konuda iddialı olabilecek tek ülkenin de yine

Türkiye olduğunu ileri süren Adıgüzel, Türk insanının bu konuda bir bilgi

birikimine ve çalışma azmine sahip olduğuna dikkati çekti.

Adıgüzel, şunları söyledi:

`Tekstil, Türkiye`de bitmez, önümüzdeki çok güzel yıllar var. Önümüzdeki

10 yılda üretim artmayabilir ama tasarım ve pazarlama her zaman olur. Gelecekte

Uzakdoğu`ya biz yön vereceğiz. Avrupa`nın 30 yıl önce yaptığını şimdi artık biz

yapıyoruz ve onlardan daha iyi yapıyoruz. Global markaların satın alma ofislerine

bakın, yarısı Türk. Umutlu olmak için çok neden var. Sektör teşvik beklemeyi,

ağlamayı bırakıp elindeki avantajları iyi kullanmanın yollarını aramalı` diye

konuştu.

Türk girişimcisinin fiyat baskısından şikayet ettiğini, ancak geçen

dönemde hammadde fiyatlarında da gerileme yaşandığını kaydeden Adıgüzel, bunu

müşteriye en işi şekilde yansıtabilenin ayakta kaldığını, kriz var diye

duraklamaya girenin ise kaybettiğini dile getirdi.

Adıgüzel, yeni fabrikayla çalışan sayısının bin 100`e çıkarıldığını,

ihtiyacın karşılanması için İşkur ile işbirliği yaparak bir eğitim programı

yaptıklarını belirtti. 75 kişinin eğitimini tamamladıklarını ve başarılı olanları

istihdam ettiklerini belirten Adıgüzel, 2010 sonrası dönemde tüm yatırımların

tamamlanmasıyla bin 700 kişilik bir ekibe ulaşmayı hedeflediklerini sözlerine

ekledi.